|
|
Tartışmaları
Eski - Yeni Kavgası
Peyami Safa Kavgası
Kemal Ahmet Olayı
Burjuva Oldu Suçlamasına Karşı
"Sol" Geçinen Delikanlılara Karşı
Milliyetçi Suçlamasına Karşı
Şeyh Bedreddin Destanı'ndan kısa bir süre sonra yayımlanan Millî Gurur adlı ek kitapçığın yazılmasını Yeni Kitapçı yapıtın kovuşturmaya uğrayıp toplatılmasına engel olabilir düşüncesiyle istemişti. Ama Nâzım bu "zeyl" ile daha çok kendisine "milliyetçi" diye saldıran solculara yanıt vermeyi amaçladı.
Beş sayfalık yazının bir yerinde Ahmed'le konuşurlarken araya Lenin'in ezberlenmiş bir yazısı giriyordu.
"Dışarıda çiseleyen yağmura, koğuşun terli çimentosuna ve yirmi sekiz insanına Ahmed hikâyesini anlatıp bitirmişti. Ben :
"- Ahmed, demiştim, bana öyle geliyor ki sen Bedreddin hareketinden biraz da millî bir gurur duyuyorsun.
"Sesime tuhaf bir eda vererek söylediğim bu cümlenin içinde, Ahmed, 'millî gurur' terkibini birdenbire bir kamçı gibi eline almış, onu suratımda şaklatmış ve demişti ki :
"- Evet, biraz da millî bir gurur duyuyorum. Tarihinde Bedreddin hareketi gibi bir destan söyliyebilmiş her milletin şuurlu proleteri bundan millî bir gurur duyar. Evet, Bedreddin hareketi aynı zamanda benim millî gururumdur. Millî gurur! Sözlerden ürkme! İki kelimenin yan yana gelişi seni korkutmasın. Lenin'i hatırla. Hangimiz Lenin kadar beynelmilelci olduğumuzu iddia edebiliriz? Lenin, yirminci asırda beynelmilel proletaryanın, dünya emekçi kitlelerinin, beynelmilel proleter demokrasisinin en büyük beynelmilel rehberi, 1914 senesinde 'Sosyal Demokrat'ın 35'inci numarasında ne yazmıştı? (...)
"'... Biz şuurlu Rus proleterleri millî şuur duygusuna yabancı mıyız? Elbette hayır! Biz dilimizi ve yurdumuzu severiz, onun emekçi kütlelerini (yani nüfusunun 9/10'unu) şuurlu bir demokrat ve sosyalist yaşayışına yükseltebilmek için herkesten çok çalışan biziz. (...)
"'... Biz millî gurur duygusuyla meşbuuz. Çünkü Rus milleti de inkılapçı bir sınıf yaratabildi. Rus milleti de beşeriyete yalnız büyük katliamların, sıra sıra darağaçlarının, sürgünlerin, büyük açlıkların, çarlara, pomesçiklere, kapitalistlere zilletle boyun eğişlerin numunelerini göstermekle kalmadı; hürriyet ve sosyalizm uğrunda büyük kavgalara girişebilmek istidadında olduğunu da ispat etti.' (...)
"Lenin'den bu satırları bir solukta okuduktan sonra Ahmed birdenbire susmuş, nefes almış ve yine o meşhur gülümseyişiyle :
"- Evet, demişti, bizim muhitimiz de Bedreddin'i, Börklüce Mustafa'yı, Torlak Kemal'i, onların bayrağı altında dövüşen Aydınlı ve Deliormanlı köylüleri yaratabildiği için, ben şuurlu Türk proleteri, milli bir gurur duyuyorum. Millî bir gurur duyuyorum, çünkü derebeylik tarihinde bile bu milletin emekçi kütleleri (yani nüfusunun 9/10'u) Sakızlı Rum gemiciyi ve Yahudi esnafını kardeş bilen bir hareket doğurabilmiştir."
Nâzım Hikmet, bu sözlerle, Şeyh Bedreddin Destanı gibi bir yapıtla memleketinin tarihsel değerlerini yüceltmesini, "milliyetçilik" diye olumsuzlamaya yeltenen kimi solcuların anlayışsızlığına karşı, Lenin'i yanına almış oluyordu.
Millî Gurur'un sonunda şu üç dize vardı :
Ne ah edin dostlar, ne
ağlayın!
Dünü bugüne
bugünü yarına bağlayın!
^ Yukarı |